22 Şubat 2015 Pazar

Gönen Kültür Platformu 23. Toplantısı Notları (Abdullah Yılmaz, 22 Şubat 2015)


23. Platform Toplantısı İzlenimleri

Herhangi bir konu başlığı belirlenmeden başlayan toplantımızda olumlu düşünmenin insan hayatına önemi vurgulandı.

Toplantı esnasında okuma salonunda ders çalışan öğrencileri gören platform üyeleri “Kültür Platformu alt yapısı çalışıyor” diyerek sevinçlerini belirttiler.

Kadri Bayar’ın Gönen’de yapılan festivallerden bahsetmesi kaybettiğimiz değerleri hatırlattı. Eski şeftalinin, patlıcanın zor bulunduğunu…

Sedat Günay gurbetteki  Gönenlilerin dayanışmasının –dernek ve etkinlik faaliyetlerinin geliştirilmesi ile- gerekliliğini ortaya koydu.

Gönen değerleri konuşulurken söz, bölgenin gurur kaynağı hayvancılığa geldi. Türkiye’nin en lezzetli et ürünlerinin Gönen’de üretilmesinin sadece bitki örtüsü değil havası ve suyu ileilgisi olduğu bilgisi paylaşıldı. Eti bu kadar leziz olan bir bölgede yemek kültürünün de geliştirilmesi  gerektiği bu bilgiye ek olarak değerlendirildi.


Toplantıda Gönen tarihinin Büyük İskender ‘e kadar uzandığı toplantıda konuşuldu. Bu konu Gönen’in zenginliğini ortaya koyan en önemli konuydu.

Abdullah Yılmaz (22 Şubat 2015)


15 Şubat 2015 Pazar

Gönen Kültür Platformu 22. Toplantısı Notları (Abdullah Yılmaz, 15 Şubat 2015)

GKP’nin 22. Oturumunun Ardından…


Perşembe akşamı okuma salonunda yirmi ikincisini gerçekleştirdiğimiz Platform toplantımız kültürel zenginliği olan bir atmosferde geçti.

Gönen’in tarihten beri av sahası olarak kullanıldığı bilgisine Talip Çorbatır’ın sözleri katkı sağladı; Bölgenin av hayvanları için ekolojik önemi, göç yolları üzerinde olması ve hayvanlar için iklim şartlarının avcılığa müsait olduğu bilgisinden bahsedildi.

Hikmet Küçükköse Gönen ile ilgili araştırma yapanlarla yaşadıklarını paylaştı. Kimin, nerede araştırma yaptığı bilgisi ayrı bir zenginlikti. Bu araştırmaların toplumla paylaşılması konusu yazının önemini ortaya koydu.

Söz uçar, yazı kalır’ sözünün üzerine kâğıda dökmenin, bilgisayara aktarmanın kıymeti ortaya çıkarken, nasıl yazılacağı da vurgulandı. 

Mustafa Özcan’ın Gönen’in yerel unsurlarının evrensel normlarla buluşması fikri genel kabul gördü. Ekonomideki değerlerden çok kültürel değerlerin üzerine düşülmesi gerektiği bu fikre dâhildi.


Bir saati biraz geçen toplantı tatlı bir sohbet ile noktalandı.

Abdullah Yılmaz (15 Şubat 2015)


8 Şubat 2015 Pazar

Avcılıkta Güney Marmara ve Gönen’in Yeri (Mustafa Özcan, 9 Şubat 2015)

Avcılıkta Güney Marmara ve Gönen’in Yeri

Avcılık insanoğlunun geçmişinde yaşamını sürdürebilmesi için yürüttüğü en eski iki etkinlikten genellikle erkekler tarafından yapılanıdır. Avcılığın, onun ilk aracı olduğu kabul edilen el baltası kadar eskiye dayandığı varsayılırsa, homo habilis diye adlandırılan ilk alet kullanıcısı bir insan türü tarafından iki milyon yıldan daha eski bir zaman öncesinde başlatılmış olduğu söylenebilir.  

Diğer en başta gelen yaşamsal etkinliğinse genelde kadınlarca yapıldığı düşünülen toplayıcılık olduğu antropoloji biliminin temel bir önermesidir. Avcılık gibi yaşamsal-geçimsel bir etkinlik olan toplayıcılık araç kullanmayı gerektirmemesinden dolayıdır ki avcılıktan daha eskiye dayanan bir uğraştır. Bu bakımdan toplayıcılığın primatlar ile başladığı bilindiğine göre bu durumda insan türlerinin hepsinde gelişmiş düzeyde bir toplayıcılık etkinliğinin varlığından da söz edilebilir.

Avcılığın antropolojik bakış ile bu genel tanıtımının ardından tarihsel boyutuna geçilirse Afrika kökenli olan bu yaşamsal etkinliğin oradan çıkışla dünya coğrafyasında ilk olarak Ortadoğu’ya geçmiş olabileceğini rahatça söyleyebiliriz. Ortadoğu coğrafyasında ise, bölgede özellikle dağ yüzey şekli ve iklimine sahip olması nedeni ile avcılık bölgesi olarak Anadolu’nun bu etkinlik için son derece elverişli bir durum sunduğu bilinmektedir. İstanbul Yarımurgaz Paleolitik Mağarasında fosilleşmiş olarak bulunan pek çok çeşit vahşi hayvan kemiğinin bunun için bir kanıt olduğu açıktır.

Tarımın başlaması ile ortaya çıkan Neolitik devrim ve bunun genel bir sonucu olan kırsal yerleşimin ilk örneklerini veren Anadolu topraklarında avcılığın da tüm yoğunluğu ile tarih sahnesinde yer etmeye devam ettiğini söylemek yanlış bir değerlendirme olmaz.

Öte yandan türlerine göre avcılıkta en verimli olan ortamlar arandığında balıkçılığın yavaş akan akarsular ve derin kıyılı denizlerde, kuş avcılığının sığ sulu sulak alanlarda, kara hayvanı avcılığının ise florası zengin dağ-ova geçişlerinde yapılmasının gerekli olduğu görülür.

Tüm bu avlanma türleri ve özellikleri topluca kedinde barındırması yönü ile bir avlanma bölgesi arandığındaysa Güney Marmara’nın bunun için eşsiz bir konum sunduğunu anlamak zor değildir. Ve hemen görülür ki, bu bölge gerçektende tarihin çeşitli dönemlerinde her tür avcılık ve balıkçılık için ideal bir alan olarak ilgi çekmiştir. Bandırma’nın palamutçuluğu, artık tarih olmuş Biga Yeniçiftlik’in yılanbalıkçılığı ile Tahirova’nın yaban ördekçiliği ve Kapıdağ’ın yaban domuzculuğu ünü bilinen avcılık çeşitleri olarak ilk akla hemen gelenlerdendir.


Gönen’in kara hayvanı avcılığı bakımından ünü tarihin en eski dönemlerine kadar uzanır. Bizans İmparatorları bölgeyi hem termal su kürleri yönü, hem de avlanma alanı olarak benimseyip kullanmışlardır, Bu durum Osmanlı döneminde de sürmüştür. Cumhuriyet döneminde ise artık giderekten azalmış olan yaban yaşamını korumak için Avcılık ve Atıcılık Kulübü Dernekleri kurulması yurt çapında teşvik edilmiştir. Bu kapsamda da 1946’yılında Gönen’de de kurulmuş olan dernek ile yöredeki avlanma ve silah bulundurma konusu bir bakıma denetim altına alınarak faaliyet düzenli bir hale getirilmek istenmiştir.


Gönen'in kurtuluşu (6 Eylül) günü; 1950'lerde Avcılar Kulübü mensupları tarafından Karaman Kahvesi önünde çektirilmiş resimdir.

Mustafa Özcan (9 Şubat 2015)


Gönen Kültür Platformu 20. Toplantısı Notları (Abdullah Yılmaz)


Bir Platform Daha Geçti

Mustafa Özcan moderatörlüğünde her perşembe toplanan ekibimiz bu hafta geçmişi anarak başladı. Ellili yıllarda çekilmiş siyah beyaz bir fotoğraf herkesi heyecanlandırdı. Resimde delikanlılık yaşında olanların anılması platformdakilere de geçmişe bir yolculuk yaptırdı.

Gönen’in yüzey arkeolojisi üzerine yapılan araştırmalar masaya yatırıldı. Hilmi Ziya Ülken’in Gönen  Monografisi ve benzeri araştırılmaların toplanması kararlaştırıldı.

Abdurrahman Kural toplanacak bu belgelerin internet ortamında yayınlanmasının ve ulaşılabilir hale getirilmesinin önemini vurguladı. Bu sayede Gönen hakkında bilgi almak isteyenlere kolaylık sağlanmış olacak.

Hikmet Küçükköse tecrübeleri ve izlenimleri toplantıyı bilgi yönünden zenginleştirdi.

Ayrıca toplantımızda Hasan Fidan Gönenli ve Gönen’de yaşayan yazarların bir bibliyografyasını sundu.

Gelecek toplantıda görüşmek temennisiyle toplantı sona erdi.

Abdullah Yılmaz (9 Şubat 2015)